Bu Blogda Ara

2 Mayıs 2015 Cumartesi

Çavdar Ekmeği



Ekmek yapmak bir tutku benim için . Evi saran maya kokusu ve fırından çıkmış sıcacık ekmeğin kokusu ve tadı hayatımın vazgeçilmezleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Bu tarifte az maya ile uzun bekleme süresi gerektiren ama sonucunda pişman olmayacağınız bir tarif .

İşte malzemelerimiz :

2 su bardağı çavdar unu
2 su brdağı beyaz un
1.5 bardak ılık su
1.5 çay kaşığı kuru maya
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı şeker 

Unu tezgaha eleyıp ortasını havuz gibi aç , maya ,tuz, şeker ve suyu unun ortasına ekle ve yavaş yavaş yoğur. Kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edeceğiz . Hamuru altını unladığımız bir kaba koyarak üzerini nemli bir bezle örtüp ılık bir ortamda 10-12  saat kadar dinlendiriyoruz. Kabaran hamurumuzu tezgaha alıp yuvarlak ekmek şekli veriyoruz ve yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisine yerleştiriyoruz. Hamur tekrar dinlenmeye bırakacağımız için daha önce hamuru dinlendirdiğim kabı ters çevirerek hamurun üzerine kapattım . Böylece ekmek hamurumuz kabuk bağlamayacak . Dinlenmiş olan hamurumuzun üzerine un serpiyoruz . Ve önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında yaklaşık 50-60 dakika kadar pişiriyoruz.

Dinlenmiş hamurumuz resimdeki gibi görünecek :)


Fırından çıkardığımız ekmeğimiz ilk sıcaklığı geçtikten sonra edilmemenizi tavsiye ederim ...


Afiyet Olsun :)

21 Nisan 2015 Salı

Muzlu Rulo Pasta :)




 Yoğun istek üzerine yazılan ve paylaşılan bir tarif var bugün blog da :) . İş yerinden arkadaşların istekleri üzerine yapılmış ve beğenilmiş ancak bir türlü yazılamamış bir tarif karşınızda ... Yapması çok kolay yemesi bir o kadar zevkli . Umarım sizlerde dener ve seversiniz .

İşte tarifimiz :)

Keki için : 
4 yumurta
1 su bardağı şeker
1 su bardağı un
1/2 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

kreması için :
200 gr krema
120 gr beyaz çikolata
muz

Üzeri için :
pudra şekeri

Öncelikle kremayı yapmakla işe başlamakta fayda var , çünkü kremanın dolapta biraz dinlenmesi ve soğuması gerekiyor . Bunun için beyaz çikolatayı benmari usulü ocakta eritiyoruz. Benmari ne demek derseniz , aslında içinde su kaynayan bir tencere içine oturtulan  bir başka tencere içinde ısıtma işlemi yapılması anlamına geliyor. Burada püf noktası kaynayan suya tencerenin değmemesi . Diğer tarafta sıvı kremayı yüksek hızda çırpmaya başlıyoruz . Çırpma işlemi krema katılaşana kadar devam edecek . Yaklaşık 10 dakika kadar zaman alıyor bu çırpma işlemi . Krema katılaştığında , eritilmiş olan beyaz çikolatayı kremanın içine ekleyip son bir kez daha düşük hızda  karıştırıp dolaba kaldırıyoruz. Artık kremamızı dolapta soğumaya bırakıyoruz.
Evettt sıra geldi kekimizi hazırlamaya . Kekimizi önceden ısıtılmış fırında pişeceği için fırınımızı 160 dereceye ayarlayıp keki hazırlamaya başlıyoruz :) Kek için yumurta ve şekeri kabarana kadar iyice çırpıyoruz . Kuru malzemelerin tamamını bir başka kapta karıştırdıktan sonra yumurtaların üzerine bir elek yardımı ile eliyoruz. Bundan sonra artık karıştırmaya spatula yardımı ile devam etmek gerekiyor . Yumurtaların sönmesini kimse istemez sanırım :)
Yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisine hazırlamış olduğumuz hamuru eşit bir şekilde yayıp fırında 20-25 dakika kadar pişiriyoruz. Fırının pişirme hızına göre süreyi ayarlamanızı tavsiye ederim .Bu kek çok fazla pişmeyecek . Pişen kekimizi fırından çıkardıktan sonra ilk sıcaklığı geçsin diye 2 dakika kadar bekleyip sonra kekin üzerine yağlı kağıt sererek rulo haline getiriyoruz. Evet birazcık elimiz yanıyor ama lezzeti düşündüğümüz de aklınızdan " acı yok , acı yokkkk " diye geçirin :)Tüm sıcaklığına rağmen rulo yaptığımız keki soğumaya bırakıyoruz.
Ve büyük an ... Tüm malzemelerin birleştirilmesine geldi sıra . Rulo yaptığımız keki açıp içine kremayı sürüp ortasına da muz yerleştirdikten sonra tekrar rulo şeklinde sarıp üzerine bol pudra şekeri serpiyoruz. Bu hali ile kremanın biraz daha soğuması için dolaba kaldırıyoruz. Size önerim servis yapmadan 1 saat önce dolaptan çıkarmanız .
Nefis kokusu ve davetkar görüntüsü ile çay sohbetleriniz aranılan lezzeti olacak bu kek  .

Şimdiden afiyet olsun :)



11 Nisan 2015 Cumartesi

Kahve Çekirdeği Kurabiyesi :)



Kendini kahve çekirdeği sanan ama içinde kahve bile olmayan bir kurabiye :) Bizi mi kandırıyor nedir anlamadım . Ben çok sevdim ama bu kurabiyeyi . Hatta bizi kandırmasına izin vermeden içine biraz kahve mi koysak acaba diye de düşündüm bir yandan ...

Kurabiye seven bir aile olduğumuz için sık sık yaptığım ve bir o kadar da çok sevdiğimiz bir kurabiye bu . Bu tarifteki hamuru farklı lezzetle yaratmak için de kullanmak mümkün .

Çalıştırın bakalım hayal gücünüzü :)

işte tarifimiz :)

250 gr oda sıcaklığında tereyağı
1 yumurta ( küçük olacak )
1 su bardağı pudra şekeri ( su bardağının ölçüsü 200 mlt olacak )
430 gr un
20 gr kakao
1 çay kaşığı kabartma tozu
1 paket vanilya
1 çorba kaşığı süt

Oda sıcaklığındaki tereyağı ve pudra şekerini mikser yardımı ile krema kıvamına gelene kadar çırpıyoruz. Kabartma tozu , vanilya, kakao  ve unu bir kapta karıştırıp eliyoruz. mikser içinde karışıma 1 çorba kaşığı süt ve yumurtayı sıra ile ekleyip karıştırmaya devam ediyoruz . En son elediğimiz un karışımını mikser ile karıştırdığımız hamura yavaş yavaş eklerken bir yandan da karıştırmaya devam ediyoruz. Hamur kulak memesi yumuşaklığında olacak .

Hazır olan hamuru streç film ile kaplayıp dolapta yarım saat beklettikten sonra elimizle
fındık büyüklüğünde toplar alıp elimizle elips keli verdikten sonra çay kaşığının sapını kurabiyenin tam ortasına bir çizgi olacak şekilde bastırıp kahve çekirdeği görüntüsü elde ediyoruz :)









Tepsiye dizdiğimiz kurabiyeleri önceden ısıtılmış 180 derece fırında 15-20 dakika kadar pişiriyoruz.

Umarım bu tarifi dener ve sizlerde mutfaklarınız da benim duyduğum mis gibi kurabiye kokusunu duyarsınız :)

Afiyet Olsun  :)

6 Nisan 2015 Pazartesi

Rom aromalı kek :)



 Her ne kadar kasvetli de olsa hafta sonu , içimde mutfağa girip çocuklara kek yapmak gibi bir istek vardı . Pazar günü Ankara'nın tarihi mekanlarından olan Hamam önü gezisi tamamlandıktan ve eve gelip kek malzemeleri hazırlandıktan sonra yapılan kekten evdeki herkes pek memnun kaldı :)

Rom aromasını Dr. Oetker Rom Aroması olarak bulabilirsiniz . Onun dışındaki tüm malzemeler zaten mutfakta olan şeyler :)

Kek piştiğinde  mutfağı enfes kokular sarıyor. Ben kekime limon kabuğu rendesi koydum . Bu nedenle mutfak limon kokuları ile doldu :) Denemek lazım acaba portakal kabuğu rendesi koyarsak ne olacak ? :)

Denemesi sizden ...

İşte tarifimiz :)

4 adet yumurta
2 su bardağı şeker
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
1 portakal yada limon kabuğu rendesi
10 damla Dr. Oetker Rom Aroması
1 su bardağı süt
yarım su bardak sıvı yağ
125 gr tereyağı ( eritilmiş )
3.5- 4 su bardağı un
üzeri için pudra şekeri

öncelikle şeker ve yumurtayı  yüksek devirde beyazlaşana kadar çırpıyoruz . Tüm sıvı malzemeleri yumurtaların üzerine ekleyip kek hamurumuzu 5 dakika kadar daha çırpıyoruz. Kuru malzemeleri bir başka kapta karıştırıp 2 sefer eliyoruz :) ... kuru malzemeleri sıvı malzeme karışımı içine ekledikten sonra , en son limon yada portakal kabuğu rendesi ile 10 damla rom aromasını ekleyip , önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 45- 60 dakika kadar pişiriyoruz. Fırından çıkardığımızı kekimizi soğuyunca kalıptan çıkarıp üzerine pudra şekeri ekip servis ediyoruz .

Afiyet Olsun :)


1 Nisan 2015 Çarşamba

Pekmezli Kabak Tatlısı





Pekmez sevmeyen var mıdır acaba ? , Hele birde Bal kabağı ile birleşince .... hımmmmmm nefis ki ne nefis :) Fırından çıktığında nar gibi kızarmış görüntüsü ve enfes lezzeti ile sofraların aranan tatlısı olmaya aday ...

İşte tarifimiz : )

1 kilo bal kabağı
1 su bardağı şeker
1 yemek kaşığı pekmez
üzeri için iri kıyılmış ceviz

Bal kabaklarını iri bir şekilde doğrayıp bir tencerenin içine alıyoruz. Üzerine şeker ve pekmezi döküp kapağı kapalı bir şekilde bir gece bekletiyoruz.

Ertesi gün tencerenin içinde kabaklar suyunu bırakacaktır. Bu hali ile orta hararetli bir ocakta kaynadıktan sonra 20 dk kadar pişiriyoruz. Bal kabaklar çok yumuşamayacak. Sonra pişen kabakları ısıya dayanaklı bir borcama alıp suyunu da üzerine gezdirip , önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında 30 dakika kadar pişiriyoruz.

Soğuyan kabak tatlımızı üzerine ceviz döküp servis ediyoruz.

Afiyet olsun :)

25 Mart 2015 Çarşamba

Kırmızı pancar salatası


Semt pazarı ve marketlerde gördüğüm ancak hiç alıp denemeye cesaret edemediğim bir sebzedir kırmızı pancar . Ancak bu durum komşun Ayşin sayesinde değişti :) Turşusu ve yoğurtlu salatasının yanında şimdi tarifini vereceğim salata da soframızın vazgeçilmezleri arasında yerini aldı . Fosfor ,demir , magnezyum , potasyum , çinko ve kalsiyum deposu olan kırmızı pancar A,B ve C vitaminleri bakımından oldukça zengin bir sebze . İhmal edilmemesi gerek ve bol bol tüketilmesi gereken bir sebze ... Umarım bu tarif sizlerin de sofralarında sık sık yer alır . İşte tarifimiz :

İşte malzemelerimiz :)

2 orta boy pancar
1 adet ayva 
1 adet yeşil elma 
2 adet nar
1 cay bardağı nar ekşisi
tuz 

Pancar , elma ve ayvayı rendeleyip ağzını kapatabileceğiniz bir kapta buzdolabında bir gece bekletiyoruz . Ertesi gün sulanmış olan salatanın üzerine nar ekşi döküp ayıklamış olduğumuz nar tanelerini salataya eklenip arzuya göre tuz ekliyoruz . Hepsi bu .... Nefis salatamız hazır :) Nane yaprakları ve portakal dilimleri ile süsleyerek servis edebileceğiniz gibi hayal gücünüz nasıl isterse öyle de süsleyebilirsiniz :)

Afiyet olsun :)





6 Mart 2015 Cuma

Brokoli Çorbası :)



Brokoli genelde sevilmez ve tüketmek için de can atılmaz aslında . Bizim evimizde de aynı durum var . Dolapta gözüme çarpan brokolileri çorba yapma fikri aniden geldi aklıma . Kim bilir belki de ev halkı bayıla bayıla yiyecekti bu çorbayı .Kolları sıvadım ve ortaya yapması çok kolay yerken de brokoli yediğinizi hiç ama hiç hissetmediğimiz bu çorba çıktı . Ev halkı mı ? bayılarak yedi çorbayı :)

İşte tarifimiz :)

yarım kilo brokoli
1 adet havuç
1 adet soğan
2 yemek kaşığı tereyağı
2 yemek kaşığı un
2 su bardağı süt
tuz
karabiber

Soğanın kabukları soyulduktan sonra kabaca dörde bölüp , brokoli ve havuç güzelce yıkandıktan sonra derin bir tencerede sebzelerin üzerini  geçecek kadar su ekleyerek güzelce haşlanır . Haşlanmış olan sebzeler içerindeki su ile birlikte blanderdan geçirilerek püre haline getirilir. Diğer bir tencerede tereyağı ve un güzelce kavrulduktan sonra karışıma süt eklenir. Bir taşım kaynattıktan sonra bu karışıma sebze püremizi de ekleyip tuz ve karabiber ile tatlandırılır. Çorbamızın kıvamı koyu ise su ile açabilirsiniz . Servis ederken üzerine krema ile süslemek hem görsellik hemde tat anlamında bir farklılık yaratacaktır.


Afiyet olsun  :)