Bu Blogda Ara

17 Eylül 2015 Perşembe

Lor Tatlısı :)








Lor peyniri hem tatlı da hemde tuzluda kullanılabilecek bir peynir benim için . Kemalpaşa tatlısı ile severim mesela lor peyniri  ya da yaptığım omletin  içine eklemeyi çok severim . Bugün aklıma Lor peyniri tatlısı yapmak geldi . Lor Tatlısı canavarı eşim başından ayrılmadı tepsinin  :) Şu an tatlı soğumaya çalışıyor ... Tabi eşimden fırsat bulabilirse :)

İşte Malzemeler :

500 gr tuzsuz lor
4 adet yumurta
2 çorba kaşığı şeker
150 gr un
150 gr irmik
2.5 su bardağı süt
120 gr tereyağı
yarım paket kabartma tozu
1 paket vanilya

şerbeti için ;

3 su bardağı şeker
3.5 su bardağı su
yarım limon suyu

Öncelikle şerbeti hazırlamak ile  işe başlamak gerekiyor. Su ve şekeri bir tencerede kaynatmaya başlıyoruz. , Kaynayan şerbeti ocaktan almadan önce  yaklaşık olarak 10-15 dakika kadar daha kaynatmak gerekiyor. Böyle şerbetimiz biraz kıvam kazanacak .  Sürenin sonunda limon suyunu ekleyip bir taşım daha kaynattıktan sonra şerbeti soğuması için bir kenara alıyoruz.

Sütü , şekeri ve tereyağı tencereye alıp kaynatıyoruz. Kaynayan sütün içine irmiği ve unu ekleyip topaklanmasına izin vermeden karıştırıyoruz. Tencere içindeki karışımı 5 dakika daha ocakta karıştırarak kavurduktan sonra ocağın altını kapatıyoruz. Mikser yardımı ile karışımı iyice soğuttuktan sonra vanilya ve kabartma tozunu ekleyip en son yumurtaları teker teker hamura ekliyoruz. Yumurtalar iyice karıştıktan sonra lor peyniri hamura ekleyip son bir kez karıştırıyoruz .



Yağladığımız fırın tepsisine yıldız uç takılı krema torbası yardımı ile aralıklı olarak tatlıları sıkıp önceden ısıtılmış 160 derecelik fırında tatlılarımız pembeleşene kadar pişiriyoruz . Ben bu seferlik klasik lor tatlısı görüntüsünden daha farklı bir şeyler yaptım :) Hamurdan elime ceviz büyüklüğünde toplar alıp elimle yuvarladım ve üzerine çatal yardımı ile şekiller yaptım :) Sonrası aynı ... önceden ısıtılmış fırında pişirdim .Fırından çıkan tatlının ilk sıcaklığı geçtikten sonra ılık olan şerbeti döküp tatlımızı dinlenmeye bırakıyoruz.

Tatlımız şerbeti çekip soğuduktan sonra servise hazır hale geliyor :)


Afiyet olsun :)

14 Eylül 2015 Pazartesi

Paskalya Çöreği




Paskalya çöreği ya çok sevilir ya da hiç sevilmez bir çörek türüdür. Bizim evimizde paskalya çöreği sevenler derneği fahri üyesi sevgilim eşimdir :) Gittiği her yerden alıp geldiği  poşetlerin içinden çıktığında şaşırmayacağım neredeyse tek şeydir paskalya çöreği . Hal böyle olunca da mutfağa girip paskalya çöreği yapmak kaçınılmaz oldu :) Hafta sonu sofrasında değişik bir lezzet olsun derseniz haydi mutfağa :)

Ben yaparken çok keyif aldım , umarım sizlerde sevdikleriniz ile paylaşır ve afiyetle yersiniz :)

işte tarifimiz :

4 su bardağı un
1.5 çay bardağı ılık süt
2 adet yumurta
100 gr eritilmiş tereyağı
1 çay bardağı şeker
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı mahlep
1 paket kuru maya

üzeri için ;

 yumurta sarısı
file badem

Tüm kuru malzemeleri bir kabın içinde güzelce karıştırın . Daha sonra tüm sıvı malzemeleri kuru malzemelere ekleyerek hamuru yoğurmaya başlayın . Yoğurma işlemine yaklaşık 10 dakika kadar devam ediyoruz .  Hamurun özelliğinden olsa gerek ne kadar çok yoğurursanız o kadar iyi sonuç alıyorsunuz :) Elde ettiğimiz hamuru derin bir kaba alıp üzerini streç film ile kaplayıp ılık bir yerde yaklaşık 3-3.5 saat kadar dinlenmeye bırakıyoruz :)

Mayalanan hamuru 3 eşit parçaya bölüp ,  her bir parçayı eşit uzunlukta olacak şekilde rulo haline getiriyoruz . Sıra paskalya çöreğinin geleneksel şeklini vermeye geldi :) Bunun için hazırladığımız ruloları yan yana koyup uçlarını birleştirip saç örgüsü şeklinde örüyoruz . Hepsi bu kadar işte :) Paskalya çöreğini yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisine alıp mayalanması için yaklaşık 1 saat kadar daha bekliyoruz. Fırına vermeden önce üzerine yumurta sarısı sürüp , file badem ile süslüyoruz.



Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında 20 dakika kadar pişiriyoruz.

Afiyet olsun :)

5 Eylül 2015 Cumartesi

Zencefilli Gazoz :)



Bu aralar zencefile takmış durumdayım . Her şeyin içinde kullanasım var sanki ... Zencefilin faydaları saymakla bitmiyor.  . Çin de aktif olarak kullanılan bu bitki soğuk algınlığının geçirilmesinde de mucizeler yaratıyor :) Hazım probleminiz var ise bir de zencefili deneyin bence ... Gazoz yapmak hemde zencefilli gazoz yapma fikri bir benzin istasyonunda gördüğüm gazozla başladı :) Ufak bir araştırma ve türlü denemelerden sonra kendi damak tadıma uyan bu tarifi keşfettim :)

işte tarifimiz :

225 gr şeker
80 gr rendelenmiş taze zencefil
1 adet limon suyu
1/4 çay kaşığı  kuru maya
2 lt su

Öncelikte bir 5 lt pet şişeye ihtiyacınız olacak . Tüm malzemeleri şişenin içine ekleyip ağzını sıkıca kapatıyoruz. Şişeyi ılık ve direk güneş almayan bir yerde 24-48 saat bekletiyoruz. 24 saatin sonunda pet şişeye parmağınızla bastırdığınızda şişe içeri çökmüyor ise gazoz hazır demektir :) Şişenin kapağını dikkatlice açıp karışımı süzüyoruz. . Gazozu ağzı kapaklı ve hava almayan cam şişeye doldurup dolapta soğuttuktan sonra servis ediyoruz. Tavsiyem gazozu taze taze tüketmeniz . Birde dolapta bekleyen gazozu açarken dikkatli olun , şişe açıldığında şampanya etkisi ile karşılaşabilirsiniz :)

Afiyet Olsun :)

30 Ağustos 2015 Pazar

Kapya biber sosu :)





İster kahvaltıda ister ızgaraların yanında sos olarak kullanabileceğiniz bir tarif :) Ağızda bıraktığı tat tarif edilemez . Kırmızı kapya biber pazarlarda yerini almışken bolca yapıp kavanozlarda saklamak mümkün :) . Hem böylece ihtiyaç oldukça kullanmak için hazırda soslarınız olur : ) Bende pazara gitmişken bolca alıp kavanoz kavanoz yaptım :)

İşte tarifimiz :)

3 kilo kapya biber
1.5 kilo domates
1 baş sarımsak
600 gr acı biber
3 yemek kaşığı kaya tuzu
2 su bardağı zeytinyağı
2 çay bardağı sirke

Kırmızı kapya biberleri közlemek ile işe başlıyoruz. Közlediğimiz biberlerin kabuklarını soyup çekirdeklerini ayıklıyoruz. Temizlediğimiz biberleri küçük küçük doğruyoruz. Diğer tarafta yağı ve sarımsağı iyice kavurup bir kaç parçaya böldüğümüz acı biberleri de tencereye koyuyoruz . Yıkadığımız ve dörde böldüğümüz domatesleri de tencereye koyup kapağı kapalı bir şekilde 10-15 dakika kısık ateşte pişiriyoruz. Pişen sebzeleri blander yardımı ile püre haline getirip tencerenin içine tuz , sirke ve kapya biberleri ekleyip karışım kıvam alana kadar kısık ateşte yaklaşık 30-40 dakika kadar pişiriyoruz.


Sıcak olan sosu istediğiniz büyüklükteki kavanozlara dolduruyoruz. Kapaklarını kapattığımız kavanozları ters çevirip temiz bir havlu kağıt üzerinde bir gece bekletiyoruz. Tıpkı konserve yapar gibi :)

Veee soslarımız hazır :)


Afiyet olsun :)

24 Ağustos 2015 Pazartesi

Zencefil Turşusu :)


Hımmmmm , ilk sushi denememde en çok sevdiğim şey neydi biliyor musunuz ? Zencefil turşusu tabi ki :) Acaba evde yapabilir miyim araştırmaları sonucunda hiçte zor olmadığı fikrine sahip olunca kolları sıvadım  :)

işte tarifimiz :

6 adet orta büyüklükte taze zencefil
500 ml pirinç sirkesi
150 gr şeker
14 gr tuz

Taze zencefilleri soyup patates soyacağı ile  zar gibi incelikte dilimliyoruz . Sirkeyi , şekeri ve tuzu bir kaba alıp ısıtıyoruz. Bir kavanoza doğradığımız zencefilleri ve sirkeyi koyup kapağını sıkıca kapatıyoruz. Ve doğruu buz dolabına  koyuyoruz :) Yaklaşık 10 gün içinde zencefil turşumuz hazır :)

Afiyet Olsun :)

17 Ağustos 2015 Pazartesi

Pancar Turşusu :)


Sofraların rengidir kırmızı pancar . Yoğurtlu hali , turşu hali hatta hatta salatalara çiğ olarak rendelenmiş hali ile ayrı bir tat ayrı bir renktir. Tadındaki belirginlik sanki rengine de yansımıştır . Pazarda görünce dayanamayıp aldığım ve dolapta bekleyen pancarlara gözüm ilişince turşu yapmaya karar verdim :)

işte tarifimiz :

1 kg pancar
2 su bardağı su ( pancarları haşladığınız suyu kullanmanızı öneririm :) )
2 çay bardağı elma sirkesi
2 yemek kaşığı tuz
2 yemek kaşığı şeker
1 baş sarımsak

Pancarların kabuklarını soyup , istediğiniz kalınlıkta dilimledikten sonra bir tencerede 2 bardak su ile yaklaşık 10-15 dakika kadar haşlıyoruz. Burada amaç pancarların biraz yumuşaması ve suyun renginin pembeleşmesi :) Kırmızı pancara ve rengine bayılıyorum doğrusu. Çok geç keşfettiğim ancak çok sevdiğim bir sebze kırmızı pancar. Komşum Ayşin tanıştırdı beni kırmızı pancar ile :) Neyse biz tarifimize dönersek ; Haşlanmış olan pancarları bir kenarda soğumaya bırakıyoruz. Diğer tarafta sarımsakları soyuyoruz. soğuyan pancarları kavanoza yerleştirip aralarına da sarımsak dilimleri yerleştiriyoruz. Eveettt şimdi can alıcı noktaya geldik işte . Tencerede kalan suyun içine sirkeyi , tuzu ve şekeri ekleyip güzelce şeker ve tuzun erimesi sağlıyoruz. İşte tam bu aşamada damak tadınıza uygun ufak ayarlamalar yapmak mümkün . Yani isterseniz sirke yada tuz eklemesi yapabilirsiniz :) Kavanozdaki pancarların üzerine hazırladığımız karışımı döküp kavanozun kapağını sıkıca kapatıyoruz. Turşumuzu serin ve güneş almayan bir yerde bir hafta kadar bekletiyoruz. Bekleme süresinin sonunda enfes turşumuz hazır .

Afiyet Olsun :)

10 Ağustos 2015 Pazartesi

Kaşıkla Turşusu :)



O da ne ki . Tuşunun kaşık hali mi desek , kaşıkla yenen turşu mu acaba  ? Turşu sevilemeyecek bir şey değil ki . Evet  tabi ki  bende çok seviyorum turşuyu . Acaba dedim turşu malzemelerini küçük küçük doğrasam ve kavanozlara koysam ve kaşık kaşık yesek :) Eeee ne duruyoruz hadi yapalım .

İşte tarifimiz :

3 kg domates
1 kg havuç
1 kilo kırmızı biber
1/2 kilo acı biber
1 bağ kereviz sapı
2 baş sarımsak
2 su bardağı elma sirkesi
5 yemek kaşığı şeker
5 yemek kaşığı tuz

Tüm malzemeleri küçük küçük doğra . Sirke , şeker ve tuzu bir kaba koy ve ısıt. Şeker ve tuz iyice eridikten sonra kapaklı bir kapta tüm malzemeleri karıştır ve 1 gece beklet . Ertesi sabah turşuyu kavanozlara koy . Kavanoz kapaklarını sıkıca kapattıktan sonra ters çevir ve 1 gece daha güneş görmeyen serin bir yerde beklet . Konserve yapar gibi :) Sabah tuşu kavanozlarında herhangi bir sızıntı yok ise turşuları dolaba kaldırabiliriz demektir .10 gün sonra turşumuz yemek için hazır olacaktır.İşte hepsi bu kadar :)

Afiyet olsun :)